Menopoz terimi, yumurtalık foliküler aktivitesinin kaybı sonucunda menstrüasyonun kalıcı olarak kesilmesi olarak tanımlanır. Menopoz genellikle kadınların çoğunda hormonal duruma bağlı olarak 45-52 yaşları arasında ortaya çıkar. Başka bir belirgin patolojik veya fizyolojik nedenin olmadığı ardışık on iki aylık amenore sonrasında menopoz tanısı konulur. Menopoz döneminde östrojen seviyesinin düşmesi ile birlikte; kadınlarda terleme, sıcak basması, anksiyete, dikkat sorunları, vajinal kuruluk, cinsel işlev bozukluğu, konsantrasyon sorunu, ürogenital atrofi, kas ve eklem ağrıları, disparoni, uterus kanaması, idrar kaçırma, uyku problemleri, anksiyete, depresyon, doğurganlık kaybı, beden imajında bozukluk, kardiyovasküler sistem bozuklukları ve osteoporoz gibi belirtiler görülür.

Yapılan çeşitli çalışmalarda; menopoz semptomlarının yönetiminde kullanılan hormon replasman tedavilerin (HRT) klinikte önemli bir role sahip olduğu ancak karmaşık biyolojik etkileri ve risklere karşı sınırlı yararları nedeniyle pek çok kadın tarafından tercih edilmediği belirtilmektedir. Kadın Sağlığı Girişimi raporu, HRT'yi meme kanseri ve tromboembolizm riskinin artmasıyla ilişkilendirmiştir. Menopoza bağlı sağlık sorunlarından olumsuz etkilenen kadınların menopoz döneminde geçirdikleri sürenin uzun olması ve yaşam kalitelerinin düşmesi diğer tedavi seçeneklerini kaçınılmaz kılmaktadır. Menopoz sonrası kadınların yaşam kalitesini artırmaya yönelik girişimler, halk sağlığı maliyetleri üzerindeki yükü azaltmada da değerlidir.

Son yıllarda, kadınlar menopoz şikayetlerini azaltmak ve yaşam kalitesini yükseltmek için daha güvenli ve doğal olduğuna inandıkları tamamlayıcı ve alternatif tıp (TAT) yöntemlerini tercih etmektedirler.

Tüm bu yöntemler, menopoz şikayetlerini hafifletmek için kadınların çoğu tarafından tercih edilmektedir. DSÖ'nün 2020 “Geleneksel Tıp Stratejisi” raporuna göre birçok gelişmiş ülkede (%80) TAT kullanımına olan ilginin arttığı bildirilmektedir. Sonuç olarak, kapsamlı TAT yöntemleri ile ilgili elde edilen olumlu sonuçlar, birçok kanıta dayalı çalışma ile doğrulanmıştır.