Obezite, kronik bir hastalıktır olup, vücut yağ kitlesinde artış olarak tanımlanır. Obezite prevelansı tüm dünyada hızlı bir şekilde büyüyen majör bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Tükettiğinden fazla enerji almak ve sedanter yaşam bu artışın temel iki nedeni gibi görünmektedir. Obesite, endokrin ve metabolik değişikliklerle karakterize olup çok sayıda kronik hastalıklarla birlikte görülür.
Obezitenin en önemli etkisi insülin direncine neden olmasıdır. Epidemiyolojik çalışmalar obezite sıklığının artışına paralel olarak metabolik sendrom sıklığının da arttığını gösterir. Bu sendrom, abdominal obezite, bozulmuş açlık glikozu, yüksek kan basıncı ve dislipidemi (yüksek trigliserit ve düşük HDL kolesterol) ile birlikte görülen önemli bir sağlık sorunudur. Metabolik sendrom, aşağıdaki kriterlerden 5'inden en az 3'ünün karşılanmasını halinde tanı konulur.
(1) Açlık kan şekeri (AKŞ) ≥ 110 mg/dL veya diabetes mellitus tanısı almak.
(2) Trigliseritler (TG) ≥ 150 mg/dL,
(3) (HDL-K) ≤ 50 mg/dL,
(4) Sistolik kan basıncı (SBP) ≥ 130 mm Hg ve/veya diyastolik kan basıncı (DBP) ≥ 85 mm Hg veya anti-hipertansif ilaç kullanmak.
(5) Bel çevresi (WC) ≥ 88 cm (kadınlar için)
Günümüzde obezite tanısını koymada en geçerli olan ölçüm, beden kitle indeksidir (BKİ). BKİ; vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle hesaplanır. BKİ’nin 25-29 kg/m2 arasında olmasına hafif şişmanlık, 30 kg/m2 üstü olmasına da şişmanlık denmektedir.
Yetersiz metabolik kontrol, nöropati gibi vasküler problemler ve iyileşmeyen ayak yaraları daha sık görülmektedir. Ayak ülserlerin gelişimi ile birlikte eklem hareketlerinin kısıtlanması, kötü ayak bakımı ve ayak deformiteleri de risk oluşturmaktadır. İlerleyen atak lezyonları alt ekstremitede amputasyon riskini artırmaktadır. Amerikan Diyabet Birliği ‘e göre normal bir bireydeki HbA1C düzeyi %4-5,9 arasında olmalıdır.
Tablo 1: Oral Glikoz Tolerans Testinde Glikoz Düzeyine Göre Değerlendirme
Ölçek | Normal glikoz toleransı | Bozulmuş glikoz toleransı |
Diyabet Mellitus |
Açlık Plazma Glikozu | < 100 | 100-125 | > 126 |
Glikoz yüklemesinden 2 saat sonra | < 140 | > 140-199 | > 200 |
Diyabeti olan hastalarda diyabetin getirdiği rahatsızlıkların derecesi hakkında (1. Hiç, 2. Çok az, 3. Biraz, 4. Çok fazla) bilgi edinmek için bazı sorular sorulabilmektedir. Bunlar:
- Bacaklarınızda şişlik var mı?
- Bacaklarınızdaki şişlik sizi ne kadar rahatsız ediyor?
- Sık idrara çıkıyor musunuz?
- Sık idrara çıkmak sizi ne kadar rahatsız ediyor?
- Bacak-ellerinizde uyuşma var mı?
- Uyuşma sizi ne kadar rahatsız ediyor?
- Bulanık görme yakınmanız var mı?
- Bulanık görme sizi ne kadar rahatsız ediyor?
- Diyabet sorununa ilişkin sosyal sorunlar yaşıyor musunuz?
- Diyabetin aileniz ve çevreniz ile olan ilişkinizi ne kadar bozduğunu düşünüyorsunuz?
- Diyabetin işinizi, sosyal yaşantınızı veya ev işlerinizi ne kadar bozduğunu düşünüyorsunuz?
- Diyabet için önerilen diyeti yapmakta zorlanıyor musunuz?
- Diyeti sürdürmekte ne kadar zorluk yaşıyorsunuz?
- Diyabet tedavinizden ne kadar memnunsunuz? (Lütfen açıklayınız...)
- Memnun değilseniz derecesi nedir?
- Diyabet hastalığınızla ilgili başka ne tür sorunlar yaşıyorsunuz? (Lütfen açıklayınız.........)
- Diyabet sorunlarını ne sıklıkla yaşıyorsunuz?
- Diyabet ilaçlarının uygulanmasında zorluk yaşıyor musunuz (Lütfen açıklayınız..............)
- Diyabet ilaç uygulamalarında ne sıklıkla sorun yaşıyorsunuz?
- Diyabet ile yaşamaktan endişe hissediyor musunuz?
- Gelecekte diyabetin daha komplikasyonlarını yaşama riski konusunda ne sıklıkta endişe duyuyorsunuz?
Obesite Cerrahisi
Obezitenin en etkili tedavisi cerrahidir. Cerrahi tedavide mide hacminin kısıtlanması ve ince barsaklardan besinlerin emilimini sınırlandırmak amaçlanmıştır. Cerrahi yöntem daha çok diyet ve egzersizlerle başarı sağlayamayan bireylerin başvurduğu daha kalıcı, güvenli ve yenilikçi bir tedavi şeklidir.
Cerrahi tedavi ile birlikte psikolojik ve davranış terapi danışmanlığı, diyetisyen danışmanlığı, endokrin muayenesi gibi multidisipliner bir değerlendirmesi yapılmalıdır. Tıbbi öykü, fizik muayene ve metobolik değerlere ilişkin tetkiklerin sonuçları gözönünde bulundurularak cerrahi sürece karar verilmelidir. Cerrahi süreçlerin başarısı, önemli ölçüde hastaların sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerini benimsemelerine bağlıdır. Sürecin yönetiminde ameliyat öncesi hasta seçim kriterlerinin değerlendirilmesi önemlidir. Bunlar:
-
BKİ≥ 40 kg/m2 olanlar
-
BKİ ≥ 35 kg/m2 ve hipertansiyon, karaciğer hastalığı, uyku apnesi, stress inkontinansı, reflü, astım, tip2 diabet, metabolik sendrom ya da insulin direnci gibi obesite kaynaklı tıbbi sorunları olanlar
-
BKİ 30-34,9 kg / m2 olup prediabet, tip 2 diabet, yetersiz glisemik indeksi olanlar, cerrahi dışı tedavilerden sonuç alamayanlar
Obesite Cerrahisi Yöntemleri
Obesite cerrahisinin farklı yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemlerin tercihi, hastaların tıbbi durumu, hastalıkları, yaşı, cinsiyeti, kilosu ve tercihlerine göre değişebilmektedir. Cerrahi yöntemler;
-
Tüp mide ameliyatı (Sleeve gastrektomi)
-
Mide bandı
-
Mide baypas
-
Mide balonu
-
Metabolik cerrahi
Obesite Cerrahisi Sonrası Kilo Kontrolünün Tedavideki Önemi
Bariatrik cerrahi verimlilik istatistiklerine göre;
-
Obesite cerrahi sonrası önerilere uyulduğu sürece kiloların %70-80’ni kaybedilir.
-
%90 oranında uyku apnesi düzelir.
-
%5-10’luk kilo kaybı bile metabolik sendromun tüm bileşenlerini kontrol altına alabilir.
-
%10’luk kilo kaybı bile Tip 2 DM gelişme riski %50 azaltmaktadır.
-
Tip 2 diabet hastalığından ölüm oranı %95 azalır.
-
Koroner kap hastalığından ölüm oranı % 80 azalır.
-
Kansere yakalanma oranı %70 azalır.
Fiziksel Aktivitenin Tedavideki Önemi
Düzenli fizik aktivite insülin direncini düzelterek glikoz, lipid ve kan basıncı kontrolünü sağlar ve kardiyovasküler fonksiyonları düzeltir.
Kilo alımının engellenmesi için düzenli olarak her gün 45-60 dakika fizik aktivite yapılmalıdır. Kardiyovasküler risk azalması için ise günde 10000 adım atılması önerilmektedir.